25 – 27 Ekim 2019’da Lefkoşa ara bölge ve çevresinde gerçekleştirilecek olan Buffer Fringe VI’nın programı açıklandı. Bu yıl altıncısı düzenlenecek olan Kıbrıs’ın tek Fringe Festivali kapsamında 1984 Bar ve Dancehouse Nicosia’da 3 gün boyunca 8 eşsiz performans sergilenecek. Dayanışma Evi’nin arkasında yer alan Venedik Hisar Hendeği’nde ise çeşitli paralel etkinlikler olacaktır.
Bu yıl, toplamda 8 yerel ve uluslararası performans seyircilerle buluşacak: Kıbrıs’tan Elena Alexandrou’nun Dans Performansı “Re.move”, ve Dimitris Chimonas’ın disiplinlerarası performansı “The only way out is Through” ile toplam 2 adet yerel performans; Kıbrıslı sanatçı Lefki Papachrysostomou ile İsviçre’den Alma Alba Theatre Company ortak çalışması Heteroclite “buffer memory” ve Kıbrıslı – Hollandalı sanatçıların işbirliği ile hazırlanmış olan Aristi Pavlou’dan ΔΙ(ΦΩΝΙΑ) | BI(PHONY) ile 2 adet yerel-uluslararası işbirliğinden oluşan performans sergilenecektir. Uluslararası performanslar ise Suriyeli sanatçı Khaddour Hussein’den “Self-visit” adında bir Dans oyununu, İspanya’dan Ely Daou’nun “I…Cognitive maps-Chapter 1” adında bir hikaye anlatımı performansını, Portorico’dan dans grubu CLAROSCURO dans performansları “Oscilo”’ ve Lübnan’dan Raffı Feghali’ye ait “Peer Gynt of Bourj Hammoud” adlı tiyatro oyununu içermektedir. Bahsi geçen performanslar 25 Ekim (festivalin ilk günü) günü Kıbrıs’ın kuzeyinde 1984 Bar’da ve 27 Ekim (festivalin son günü) günü Kıbrıs’ın güneyindeki Dancehouse Nicosia (eski Ayios Andreas Pazar)’da yer alacak.
26 Ekim’de Ledra Palace ara bölge “ara bölgelerin tanımlanması” fikriyle bir etkileşim ve üretim alanına dönüştürülecektir. Bununla birlikte, ‘Toplum ve Sanat’ üzerine bir uzun masa aytışması, açık mikrofon sahnesi ve üniversite öğrencilerinden daha fazla performans ve enstalasyon, ve diğer paralel etkinlikler Dayanışma Evi’nde ve Venedik Hisarı çevresinde yer alacak. Benna Gaean Maris’den (ABD) bir film projeksiyonu, Ayca Ceylan’dan (TR) Ört, doldur, göm aşk ne?/Cover, fill, bury… What is love? Adlı etkileşimli bir performans, Polonyalı sanatçı Katarzyna Gorczyca ve grubu da You Are Such A Nerd With This Hula Hoop adlı oyun ve performanslar sergilenecek. Ayrıca, İsrail’den Moran Duvshani de açık alanda seyircilerin kalp atışlarını Cardiophone ile ölçerek, birebir etkileşimli bir performans sunacaktır. Kıbrıs’tan Barış Parlan digiTale Journey başlığı altında canlı bir görsel-işitsel remix performası sergileyecek, Thadd Correia (CA/CY) ve bir grup genç öğrenci Buffer Shorts’u sunacak, Anber Onar (CY) Border Frequency adlı Video Enstalasyonu’nu Dayanışma Evi’nde sergileyecek. Son olarak ise The Affective Garage: A Collective Junction adlı disiplinler arası performansı ile Nihal Soğancı (CY) ara bölgede yer alacak.
26 Ekim’deki, konuklar etkinlik sonrası ağaç dikmeye davetlidirler.
————————————————————————————————————————-
Festival
Buffer Fringe Performans Sanatları Festivali (BFPSF) yerli ve uluslararası sanatçıların deneysel çalışmalarını sergiledikleri, hem somut hem de soyut/sanatsal bariyerlere karşı meydan okuyabildikleri; bir araya gelerek yeni fikirleri istişare edebilecekleri bir zemin oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. Oluşturduğu atmosfer ile Performans sanatlarıyla ilgili yargı ve önyargıları sorgulatmak, sanatçı ile izleyici arasındaki bağı yeniden düşündürmek; sanat ve toplum arasındaki bağa farklı bir açıdan ışık tutmayı hedeflemektedir. BFPSF, yenilikçi metodolojilere, teknoloji ile harmanlanan çalışmalara ve farklı sanat-disiplinlerini ortak paydada buluşturan çalışmalara ev sahipliği yapmaktadır.
Hem yerli hem de uluslararası sanatçıların çalışmalarını sergidekleri bir platform oluşturarak sadece sanatçılar arasındaki etkileşimi değil; sanatçılar ile sanatseverler arasındaki etkileşimi, sanatseverler ile mekan(lar) arasındaki etkileşimi, ve hatta sanatçı ve sanatseverlerin BFPSF Organizasyonu ile olan iletişimini geliştirmeyi hedefleyen festival programı çok kültürlü dokusuyla, birliktelik ruhuna fiziksel bir beden sunmaktadır. Kıbrıs’taki ve dünyadaki diğer sanat festivallerine kıyasla türünün tek örneği olan BFPSF, bölünmüş bir adada, siyasi otoritelerin yetki alanlarının dışında kalan bir noktada yer almakta, yapısı ve konumu gereği sadece bir sanat festivali olmaktan çok daha fazlasını üstlenmektedir.
BFPSF 2019 Konsepti: “Ara bölge(ler)i tanımlamak, Arada kalan boşluklar”
BFPFS, Lefkoşa, Ledra Palace kontrol noktaları arasında kalan ara bölgenin içerisinde, Kıbrıs ve Kıbrıs dışından; dünyanın herhangi bir noktasından gelen sanatçıların, öğrenci ve akademisyenlerin erişim sağlayabilecekleri benzersiz bir konuma sahiptir. 2011 yılından beri kullanılmakta olan bu eşsiz nokta ise henüz sanatsal bir tanıma sahip olmamıştır. Hem somut hem de soyut olarak mevcut olan bu boşluğu “doldurabilmek” amacıyla BFPSF 2019, “Aralardaki Boşluklar” konseptiyle bu yılın sanatsal sorgularını bu sorular üzerine odaklamıştır;
Ara bölge sizin için sanatsal ve şahsi olarak ne anlama gelmektedir?
Ara bölgeyi, “gerçeklerin” arasında kalmış bir bölge olarak düşündüğünüzde ne anlamaktasınız?
Ara bölgenin değişim sürecinin zaman, hafıza ve estetiğe olan etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu yıl, Kıbrıs ve Kıbrıs dışındaki sanatçıları, içerik ve sürecin, sanatçı ve izleyiciyle etkileşim içerisinde olabileceği, Buffer Fringe’in ve bağlı kuruluşunun (H4C) bulunduğu ara bölgeye, sanatlarını sergilemeye davet ediyoruz. Sergilenecek olan sanatlar, anlamlı bir içeriği ve sanatsal mükemmeliyeti hedeflemeli, sanatsal özgürlük ve karşılıklı saygı gibi değerleri barındırmalıdır. Sanatçıların, ara bölgenin hem geçmişe ait travmalara hem de barış dolu bir geleceğe aynı anda ev sahipliği yaptığını unutmamaları ve konsepti buna göre değerlendirmeleri önemlidir. Buna ek olarak, sanatçıların dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise, adayı domine eden kültürlerin (savaş kültürü, barış kültürü vb.) ada ve/ya dünya genelinde oluşturduğu yargı ve sansasyonları değerlendirmeleri, ve çalışmalarını bu kültürel olgulardan ve sansasyonlardan arınmış bir şekilde sunmalarıdır.
Tiyatro, müzik, dans, akrobasi, görsel sanatlar başta olmak üzere, tüm deneysel performanslar ve farklı sanatları bir araya getiren deneysel çalışmalar festivale dahil olabilmektedir. Performansların katılımcıları dahil etmesi, süreçsel ve/ya mekansal performanslar halinde olması mümkündür. Kıbrıs’ta “Fringe” kültürünü geliştirilebilmesi amacıyla, Kıbrıs’ta bulunan sanatçılara, BFPSF yaratıcı ve teknik ekibine süreçle ilgili danışabilme fırsatı tanınmaktadır. Bununla birlikte Üniversite ve fakülteleri festival gelişim sürecine dahil ederek, disiplinler arası yaratıcı bir süreç oluşturmak ve her anlamıyla daha etkili bir festival oluşumunun sağlanması hedef alınmaktadır.
Bu yılki konseptimizde “ara bölgeler” hakkında yazmış olan sanatçı, yazar, akademisyenler tiyatro ve sosyal sanatlar hakkında yazan kişilerden ilham aldık. Esinlendiğimiz bazı alıntıları sizlerle de paylaşmak istiyoruz;
“Herkes tiyatrocu olabilir, hatta aktörler bile; ve her yerde tiyatro yapılabilir, hatta tiyatroda bile” Augusto Boal
“İnsan üzerinden yapılan sanatlar, ahlakın yargısından hiçbir zaman tam olarak kaçamayacaktır. Yapılması gereken, sanatı olabildiğinde algıya yaklaştırmaktır. Bunun için anahtar kelimeler haz ve zarardır.” Yapay Cehennemler, Claire Bishop
Günlük hayatın korkunç hikayelerini açık gözlerle izleyen genç bir tiyatrocu için, harekete geçmek paha biçilemez bir tavsiyedir; Evrensel bir topluluk olarak içinde bulunduğumuz devasa sorunların arasında kaybolmaktansa, buraya ve şimdiye odaklanması gerektiğini anımsatan ve değiştirebileceklerini işaret eden bir hatırlatıcıdır. Ara bölgeler hakkında yazılar, Alexander Roberst
(…) “I can feel the frozen time flying over a perfect emptiness, minutes pass, hours grow. Lessness is here… “
(…) Νοιώθω τον παγωμένο χρόνο να πετά πάνω από μια τέλεια κενότητα, τα λεπτά περνούν, οι ώρες μεγαλώνουν. Η απουσία βρίσκεται μεταξύ μας…”
(…) “Donmuş zamanın mutlak bir boşluğun üzerinden geçişini duyumsayabiliyorum, dakikalar geçmekte, saatler ilerlemekte. Azalma burada.” “Benim Özel Lefkoşa’m (Duvarların Arasındaki Boşluk)” Ricardo Echevarria
Antigone’da, Sophocles, şehir duvarları dışındaki mezarsız ölüleri düşünüyordu. Ölü bedenler, bu bağlamda ana sahnedir. Ara bölge, eski Lefkoşa’nın içinden geçen kıvrımlarıyla bir yılana, terkedilmişliğiyle ağır yaralı bir yılana benzemektedir. Bazılarımız, kendi nezdimizde bir Antigone misali acı kaybının isimsizce çürümesini engellemek isterken, bazılarımız Creon gibi ölülerin şehir dışında çürümesini siyasi bir tavır olarak görmektedir. Belki de tüm bunlar, hatalı bir tanımlamanın, yanlış verilen bir kimliğin sonucudur. Belki de her birimiz bir Polynices’iz; çökmekte olan bir hükümdarlığın hayaletleriyiz. “Unutkanlığın Mimarisi, Lefkoşa’nın “ölü bölgesi”nde Şiirselliğe Doğru” Alev Adil.
“(…) binalar, türemiş bitkiler, harap olmuş bahçeler, terk edilmiş topraklar, dikenli teller… Onlarca yıllık bir süreç ile yapılmış bir ideolojik filtreleme sonucu ara bölgenin normalleşmiş temsili haline gelmiş, geçmişteki çatışmaların sembolleri, şiddetin kalıcılaşmış kanıtları olarak ara bölgede yer almaktadırlar. Tüm bunlar, imgesel kuralların oluşumunda kullanılan, ara bölgeye anlamını veren sembollerdir. Verilmiş bu anlamlar, ulusal değerlerle harmanlanarak karşı tarafı “canavar” olarak göstermeye yaramaktadır. Bu durumun oluşturduğu paradoks ise, kullanılan sembollerin karşı konulamaz çekiciliğinde gizlenmektedir. Tutku bölgeleri: Bir eşcinselin hayalinden Kıbrıs’taki “Hiçbir Yere Ait Topraklar”, Stavros Karayiannis