YÜZEYİN ALTINDA
Küçük eylemler büyük fark yaratır
Ayşe Naci Salahi çevre kirliliği konusunda farkındalık yaratmak için su altında çektiği fotoğrafları ARUCAD Art Space’te sergiliyor. Su altındaki doğal yaşamın yanı sıra deniz tabanında bulunan atıkların fotoğraflarının yer aldığı sergi 13 – 24 Kasım 2018 tarihleri arasında Lefkoşa’da Art Space’te görülebilir.
Açılış Kokteyli;
13 Kasım 2018, 19:00
ARUCAD Art Space:
Müftü Raci Efendi Sokak, No: 48, Saray Hotel arkası, Lefkoşa
“Küçük eylemler büyük fark yaratır”
“Yaklaşık iki sene önce, denizaltı kamerası ile dalışlar yaparken, bir arkadaşım da bana eşlik etmeye başladı. Denizin dibindeki çöpleri, birlikte bu çöpleri nasıl topladığımızı ve aslında kirletmesek, ne kadar güzel bir doğaya sahip olduğumuzu göstermek için denizaltı fotoğrafları çekip, sosyal medyada yayınlamaya başladığım döneme denk gelir arkadaşımın bana katılımı. Amacım, pek çok kişinin görme imkânı bulamadığı, yüzeyin altındaki güzellikleri saptamanın yanı sıra, insanoğlunun sebep olduğu kirliliğin ve neden olduğu tahribatın görüntülerini paylaşarak, küçük çapta da olsa bir farkındalık yaratmaktı. Arkadaşımın benimle dalmaya başlaması, bu farkındalığı yaratmaya başladığımın göstergesidir.
Deniz, çoğumuz için yaz aylarında serinlemek veya yüzmek için girilen sudan öteye bir anlam taşımıyor. İşte bu yüzden genellikle yüzeyle ilgileniyor, sadece yüzeye bakıyoruz. Örneğin, denizin ne kadar güzel göründüğünü ya da renginin ne kadar hoş olduğunu düşünüp, başımızı başka yöne çeviriyoruz. Yüzeyin altını umursayanların sayısı neredeyse yok denecek kadar az. Çevre kirliliği ve bu kirliliğin doğal yaşam üzerindeki olumsuz etkileri, gözümüzle görmediğimiz sürece bizi rahatsız etmiyor çoğunlukla.
Hâlbuki yüzeyin altına dikkatlice baksak, bir tek pet şişe ya da naylon poşetle bile nasıl bir çevre felaketi yaratmakta olduğumuzu görebiliriz. “Neden deniz kestanelerine artık rastlamıyoruz? Niye fok balıklarını ya da kaplumbağaları eskisi kadar sık görmüyoruz?” diye düşünüp, üzülenlerimiz de vardır mutlaka. Peki, bu kötü gidişatı durdurmak, durduramasak bile en azından yavaşlatmak için harekete geçiyor muyuz?
Çocukluğumdan beri yüzmeyi çok seviyor olmama rağmen, denizin dibinin pet şişeler, naylon poşetler, tenekeler, plastik kaplar gibi çeşit çeşit atıklarla dolu olduğunu ancak 3 sene önce maske ve paletlerle Yeşilırmak sahillerinde balıkları izlemek için dalmaya başladığımda fark ettim. Denize her girdiğimde karşıma çıkan çöpleri kucaklayıp, birkaç seferde dışarıya çıkarmaya başladım. Böylece daldığım ilk yaz mevsiminde, her hafta sonu, kucak kucak çöple denizden çıktım.
Bu yaz yarattığım bu farkındalık neticesinde grubu genişletip, 4-5 kişi ile Lefke sahillerinin yanı sıra Girne ve Mağusa’daki sahillere de giderek, deniz altını fotoğraflama ve elimizden geldiğince temizlik yapma fırsatımız oldu. Böylece bir yandan sayımızı artırmaya, bir yandan sesimizi daha çok kişiye duyurmaya çalışıp, doğal yaşamı mümkün olduğunca korumak için çaba sarf etmeye devam ediyoruz.
Bu yüzden, sergilenen fotoğrafların satışından elde edilecek olan geliri, bu amaca gönül vermiş ve nesli tükenmekte olan kaplumbağaları korumak için çalışan “SPOT”a (Society for the Protection of Turtles) bağışlamak istiyoruz.”