Mariia Ivanova
(ARUCAD Tasarim Fakültesi 1. Sınıf Öğrencisi)
Kullandığımız her şey birileri tarafından yapıldı, insanlar tarafından yaratıldı: telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, internet, elektrik, asansörler, arabalar, metro, diğer milyonlarca şey ve dünyaca ünlü inanılmaz mimari yapılar. Bir düşünün: Sagrada Familia, Hallgrimskirkja, Guggenheim Müzesi Bilbao, Fallingwater, Kunsthaus Graz vs. Bize ne anlatıyorlar? Bu fikirler nasıl somutlaştırıldı?
En yetenekli sanatçılar sıklıkla doğadan ilham alır. Küçük bir yaprak parçasıydı beni de projemde cezbeden. Diğerlerine benzeyen ve aynı zamanda olağanüstü olan. Bu fikirden, basit bir başlagıçtan başlamak artık yolda olduğunuz anlamına gelir. Gözlemlerimi ve araştırmalarımı mimari metaforlar üzerine temellendirerek, senaryonun arkasındaki mantığı gerçeğe dönüştürmek için bulunan nesne – ‘yaprak’ ile sürece ilişkin önceki çalışmalarım arasında bağlantılar geliştirdim. Bu zorlu bir süreç oldu ancak çevrenin çeşitli büyüleyici ayrıntılarını ve oraya kendi anlamınızı nasıl koyacağınızı fark etmek ilginçti. Kolajlar, tüm adımları eşleştirmek, sınırları genişletmek ve soyut yaratımlar üzerinde metaforik görüşleri geliştirebilmek amacıyla şekillendirildi.
Hepimiz çocukluğumuzda peri masallarına inanmışızdır, ben de dahil. Bu kolaj beni her şeyin mümkün olduğu ve bir şeye inanmamak için hiçbir bahanemizin olmadığı, istediğimizi çizdiğimiz, hayali diller ürettiğimiz, hayal gücümüzün gecenin derinliklerinde kimse izlemezken hayat bulduğunu fark etmeye çalıştığımız zamanlara götürdü. Üstelik kolaj süreci bana araştıracak, hakkında bilgi edinecek, deneyecek ve hata yapmaktan korkmayacak kadar cesur ve meraklı bir şey yaratmayı öğretti. Çocuksu saflığın abartısız önemine kesinlikle inanıyorum. Kulağa ne kadar tuhaf gelecek olsa da, tam olarak insanlığın gelişmesine yardımcı olan şey bu.