1

Turan Aksoy’un Bütün Cinleri

Alize Cansever

(ARUCAD Sanat Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi)

Turan Aksoy’un Bütün Cinler sergisi, adının aksine tuhaf bir şekilde başlıyor. Göz alıcı sprey boya çalışmaları ve eğlenceli betimlemelerle anında dikkatleri üzerine çeken “Masaüstü Eskizleri” adlı kolaj koleksiyonu karşılıyor bizi. Ancak sergi ilerledikçe sanatın havası değişiyor gibi görünüyor. Esprili tema devam ediyor, ancak aralarında daha koyu tonlarıyla izleyiciyi büyüleyen sanat eserleri de mevcut.

Turan Aksoy galeri boyunca cinsellik temasını işliyor gibi görünüyor. Bunun çarpıcı bir örneği, bir figürün çaresiz beden diliyle betimlendiği yağlıboya Nesne-Kadın tablosunda görülebilir, yukarıdan boşluklarını boğan karanlık bir kütle. Kadınların ve cinselliklerinin nesneleştirilmesi yinelenen bir tema ama hepsi bu tablo kadar doğrudan değil.

Bu temanın başka bir perspektifi, erkeklerin bariz cinselliğidir. Büyümüş erkek cinsel organlarının epeyce örneği vardı, ama bu anlamda bana daha belirgin gelen, deriden yapılmış ve cinsel organı temsil eden bir silah resmiydi. Silahların ve erkeklerin çağrışımının kadınların daha hüzünlü tasvirinin aksine, güçlü bir saldırganlık mesajı olduğunu gördüm.

Buna rağmen sergi, kadın cinselliğine daha sıcak bir bakış açısı getiriyor. Cinsel organlar, sergi boyunca farklı biçimlerde, temsillerde ve ortamlarda sergileniyor. Şimdilerde sansürsüz cinselliğe daha çok alışmış olsak da, Turan Aksoy bunu çok daha ferahlatıcı bir yolculuk haline getiriyor. Cinsellik açık, filtrelenmemiş ve rastlantısal olarak temsil edilir. Sanatın doğal insan vücudunu olduğu gibi sergilediği hoş bir zorlama erotizm eksikliği vardı. Medyada çıplak vücudu çekici bir şekilde görmeye daha alışkınız, onu ne kadar gördüğümüzle birlikte, neredeyse sahte ve gerçek değilmiş gibi geliyor. Ancak insan bedeninin bir alçakgönüllülükle temsil

edildiği bu sergide durum böyle değil. Bu durum görüntülenen birçok dijital baskıyla biraz çelişiyor. İlişkili konuların soyut temsilleriydi, ancak esas olarak cinsellik etrafındaydı. Eserlerde kullanılan koyu tonlar ve sergilendikleri karanlık oda onları daha düşündürücü bir şekilde temsil etmiş olabilir ancak serginin geri kalanında olduğu gibi özgünlük duygusunu korumuşlar.

Serginin adı başlangıçta “Bütün Cinler”ın erkekler, kadınlar ve cinsellik konusu olabileceğini düşündürse de, ben serginin toplumun bu konuları algılama biçimini temsil ettiğini düşündüm. Rahatsız edici veya etik dışı olan insan vücudu veya onunla ne yaptığımız değil, ona bakış açımızdır. Ya da belki de bizi üzen şehvet, kıskançlık, açgözlülük ve saplantı gibi cinsellik nedeniyle uyandırılan “hoşnutsuzluk” hisleridir. Her iki durumda da, sonunda, vajinalar ve penisler sadece insan vücudunun parçalarıdır ve onların şeytanlaştırılması, toplumun uygunluğu tarafından yapılır. Sergi, modern insanın ve insan zihninin düşünce ve bakış açısını cesurca sorguluyor.

Akademisyen Giriş Öğrenci Giriş