Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD) Oyunculuk Bölümü, tiyatronun evrensel dili ve dönüştürücü gücünü kutlamak amacıyla 27 Mart Perşembe günü Üniversite kampüsünde Dünya Tiyatro Günü’ne özel bir program düzenledi. Öğrenciler, akademisyenler ve tiyatro tutkunlarının bir araya geldiği etkinlik, tiyatronun toplumsal ve kültürel etkisini geniş kitlelere ulaştırmayı hedefledi.
Saat 13:00’te başlayan program, Dünya Tiyatro Günü için hazırlanan Theodoros Terzopoulos'un yazmış olduğu uluslararsı bildirinin Türkçe ve İngilizce olarak okunmasıyla açıldı. Oyunculuk Bölümü öğrencileri Peri Sualp Bektaşoğlu ve Yegane Giritli tarafından okunan bildiriler, tiyatronun insanları bir araya getiren gücü ve toplumlar üzerindeki dönüştürücü etkisine vurgu yaptı.
Etkinliğin ikinci bölümünde, saat 13:30’da Edward Albee’nin kaleme aldığı modern tiyatro klasiği “Hayvanat Bahçesi” sahnelendi. Yabancılaşma, iletişimsizlik ve toplumsal yalnızlık gibi evrensel temaları yalın, etkileyici ve düşündürücü bir diyalog üzerinden ele alan bu eser, ilk kez 1959 yılında sahnelendi. Oyunda, New York Central Park’ta bir bankta karşılaşan iki yabancının tesadüfi diyaloğu aracılığıyla, modern insanın iç dünyasındaki karmaşık ve çelişkili duygular, insan ilişkilerindeki kopukluk ve bireyin kendine ve çevresine yabancılaşması çarpıcı bir biçimde ortaya kondu.
Türkçeye İbrahim Keskin tarafından çevrilen oyunun yönetmenliğini ARUCAD Oyunculuk Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgün Can Karaburun üstlendi. Yönetmen Karaburun, minimalist sahne tasarımı ve etkileyici oyunculuk performanslarıyla eserin dramatik etkisini artırmayı hedeflediğini ifade etti. Oyunculuk Bölümü öğrencileri Yalın Doğasal ve Ersan Çıkı, sergiledikleri güçlü performanslarıyla izleyicilerden tam not aldı ve büyük alkış topladı.
ARUCAD Kampüsünde gerçekleşen etkinlik, üniversite öğrencileri, akademisyenler ve tiyatro severlerden oluşan yoğun bir izleyici kitlesi tarafından büyük ilgi gördü. Program, tiyatronun evrensel diliyle toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek, sanatın birleştirici ve iyileştirici gücünü bir kez daha vurguladı.